Category : Etkinlikler
22 Ocak 2012
Armağan Başlı
Levend Kılıç
Fikret Uçar
Cengiz Çetin
Cemalettin Sarar
Rotamız Sakarıılıca bu Pazar, sonrasında hamam olan bir yürüyüş planlıyoruz. Yol şartları biraz çetin görünüyor. Muttalıp tarafına kıvrılarak Hekimdağ üzerinden tırmanıyoruz. Levend hocamın binek otomobili için zorlu bir yol… Bir ara yol mol yok oldu, bir baktık şarampoldeyiz, kar diz boyu. İnip iterek kurtarıyoruz 2000cc arabayı. İndiğimizde ortam Sibirya gibi fırtına var ama muazzam bir manzara, karlar kristalize şekilde uçuşuyor… Sanki çocukluğumuzdan kalmış, simli kartpostalların içerisindeyiz. Yahu biraz şu manzaranın tadını çıkaralım falan diye yalvarıyorum ama tınmıyor kimse. Hava dondurucu, kurtulduğumuza sevinerek hızlıca tası tarağı topluyoruz…
15 Ocak 2012
Levend Kılıç
Fikret Uçar
Barış Sütken
O her şeyin başlayıp, her şeyin bittiği mutlak huzurun rengi kaplamıştı dört bir yanı. Bembeyaz bir sabaha uyandık, ekip biraz eksik bugün, rotamız Musaözü Göleti ve çevresi. Gölete vardığımızda çevredeki taze kar ve yer yer donmuş yerler su üzerindeki mat ve parlak yansımalarıyla bizi büyüledi. Arabamızı çeşme yanına park ediyoruz. Biraz tırmanıştan sonra tepeye ulaştık, manzara harika Batıya doğru Kütahya, Doğu’ya doğru Eskişehir pırıl pırıl. Hava yürümeye çok uygun, huzurlu ve dingin beyazlık içinde karın hışırtısıyla yürüyoruz, kar taze olduğundan ayağımızın altından kayıveriyor. Bir ara 100-150 metre ileride bir avcıyla karşılaştık uzaktan selamlaşıp yolumuzu ve yönümüzü belli ettik. Tepede güzel bir orman yolundan yürüdükten sonra kıvrılıp inmeye başladık. İlginç bir tarla çıktı karşımıza, olabildiğince beyaz, saf ve el değmemiş… Yamaca doğru tırmanmaktan kendimizi alamıyoruz tarlanın üstünde. Hafifliyoruz sanki arınıyoruz, kanatlanıp uçacak gibiyiz. Ufkumuz bembeyaz, gölgeler yok olmuş. Tam ortasında durup bir çay içiyoruz, mutluluk budur diyoruz. Ardından göletin yanından kıvrılarak çevresinde dolaşıyoruz, üstümüzde ördekler uçuyor selamlıyoruz onları, gözümüzle seviyoruz herbirini. Çevresinde dolaştığımız suyun üzerindeki yansımaları, buz tutan bölgeleri hayranlıkla izliyoruz. yaklaşık 2 saat 15 dakikalık yürüyüşümüz çevrede oluşturduğumuz büyükce bir çemberin ardından başladığımız yerde sonlanıyor. Göğsümüzde günün huzur ve teriyle evlerimize yönleniyoruz…
8 Ocak 2012
Faruk Ildiz
Levend Kılıç
Fikret Uçar
Barış Sütken
Cem Girgin
Cemalettin Sarar ve Bursa’dan Dostlarımız Ali Fuat Güven, Hüseyin Özdilek, Şükrü Akyollu, Erdoğan Bilenser, Mustafa Barutcuoğlu.
8 Ocak pazar sabahı Eskişehir’de gri-mavi bir gökyüzü daha, kar bekleniyor… Cem hocam alacak bizi, planımız, Bursa Mezitler bugün. Sevgili Valimiz Ali Fuat Güven’in rehberliğinde bir turumuz olacak. Eskişehir’den çıkıp Bursa Mezitler’ vardık, doğru Muhtarın yerine gittik. Birazdan bütün ekip toplandı. Ali Fuat Bey’in hepsi birbirinden değerli sıcak ve içten dostlarıyla tanıştık. Doğrusu hayat ve dostluk üzerine çok şey öğrendik, sohbet ettik, Şevketiye Köyü’nde bir kahve molası verdik. Herkes dostlarıyla karşılaştı. Tüm ekip kırk yıllık dost gibi kaynaştı, ortada sevgi, samimiyet, dostluk ve anlayış olunca herşey ne kolay. Bu güzel doğa içinde, güzel insanlarla, herşey ne güzel… Bir kez daha sarıldık birbirimize, şükrettik sahip olduklarımıza. Güzel yürüyüşün ardından mükellef bir masa donatılmışt bile. Ali Fuat Bey’in organizasyonunda yemek bir ziyafete dönüştü, dometesli bulgur pilavı, sucuklu yumurta, haşaşlı, çevizli ekmek falan derken tok insanın tatlı huzuruna eriştik. Tam bugünün “Bağlasan Durmaz” için çok özel olduğundan bahsediyorduk ki, Levend Hocam “Ah bir de hamam olacak bunun ardından…” diyordu, Hüseyin bey Lafı ağzından kaptı “Hemen Çelik Palas’da hamam organize ediyorum” diyerek telefona sarıldı. Anlaşılan bu özel gün daha bitmemişti… Bursa Çelik Palas’a acilen intikal edip, sıcak havuzun şifalı sularına bıraktık yorgun vücutlarımızı. Bazı hamam sevmeyen arkadaşlarımız bile gevşedi, huzura erdi. Çelik Palas’ta Hüseyin Bey ve bütün personelin ilgisi, konukseverliği karşısında olağanüstü mutlu olduk. Harika bir gün geçirmiştik, hepsi birbirinden kıymetli, dostlarla tanıştık, 40.136° Enlem, 29.334° Boylam, 680 metre Rakımlı noktada hayat defterinin iyilik ve güzellikler sayfasına bir çizik daha attık…
18 Aralık 2011
Levend Kılıç
Fikret Uçar
Barış Sütken
Cengiz Çetin
Cem Girgin
Bir pazar sabahı daha bizi kucakladı, mavi-gri yüzüyle. Bizdeki tabassümün daha üstün geleceğini umarak düştük yollara. Sevgili Barış topladı hepimizi, arabada konuşmaya başladık, neresi çekiyor bizi bu hafta? yüreğimiz ne yana döner? Barış kardeşim “rüyamda Porsuk Barajı kıyısında yürüyordum” dedi. Hadi bakalım gidelim o yöne… Bağlasan Durmaz’ın bir özelliği de fikirlerinin esnek ve dinamik olmasıdır. Yolda, “isterseniz karda da yürüyebiliriz” deyince, işin rengi değişti… Ver elini Türkmendağı. Haklıydı, önceleri yumuşak olan kar yükseldikce aklaştı paklaştı önümüzde. 1650 metre rakımda bizi kucakladı muhteşem beyazlık, çeşme başından Batı’ya doğru kıvrılarak tırmandık, kesim yapan işçilerle karşılaştık yolun başında, tertemiz ve hafif atıştıran bir havayla yürüyüşe başladık. İlk durak gözetleme kulesiydi, hatta iki dörtçeker Eskişehir’li araçı da görünce bayağı şaşırdık. Yokuş çıkmak biraz daha az keyifliydi bazılarımız için. Genel konuşma konusu hep Cem Hocamın sigarayı bırakma olayında sonuçlanıyordu. Şaka bir yana eğer bu konuyu başarabilirsek… Bağlasan Durmaz’ın en önemli halk ve dost sağlığı çalışmalarından biri olacak. Çektirdiğimiz tüm eziyete rağmen aramızda olması ve niyetini bozmaması şimdilik en önemli gurur kaynağımız. İnşallah buradan daha iyi haberlerini de veririz.
İnsan ve doğa sevgisiyle kurulmuş bağımız, karların içinde süzülerek aracımızın olduğu noktaya ulaştığında keyif, yorgunluk, ıslaklık ve başarmanın keyfi, yürğimiz ısıttı. Rüzgara rağmen çeşme başında çay ve kahvelerimizi yudumlayarak sohbetimiz sürdürdük, aramızda olamayan sevgili dostlarımızı, okyanus ötesindeki üyelerimizi de sıkca anarak arabaya doluştuk. Yolda ıslak çamur bize bir de oyun oynadı, arabamız fena kaydı, inişin ataletiyle yol kenarına savruluyorduk ki Barış kardeşimin usta kontra tekniğiyle yolda kaldık. İleri bir sürüş tekniği ve deneyimi bizi sevdiklerimize kavuşturdu. Bütün hafta kullanacağımız enerji ve heyecanla evlerimize ulaştık…